Çok Okunanlar
Karakter boyutu :  18 Punto16 Punto14 Punto12 Punto
Serdar AYDIN
Serdar AYDIN
SEÇİM SONUÇLARINA DAİR…

Bu seçim öncelikle küçük partileri iyice küçülterek, büyükleri büyülterek tarihe geçti.İsterseniz önce küçük partilerin durumlarını sonra 3 büyük partimizi ayrı ayrı ele alalım.

 

*Saadet Partisi genel başkanı Mustafa Kamalak hemen istifa etmeli.

 

2009 seçimlerinde  %5,2 oy alan partisinin oylarını %2 düşüren Sayın Kamalak; profesör olmanın siyasi lider olamaya avantaj sağlamayacağını ispat etti. Özellikle rahmetli Erbakan’dan sonra oturduğu koltuğa 10 numara küçük olduğu dost-düşman cümle âleme gösterdi. Kamalak bir liderde olması gereken (3C+H) cesaret, cesamet, cevvaliyet ve hitabet kriterlerinin tamamından sınıfta kaldı. Saadet Partisi Suriye konusundaki ürkek ve çelişkili, cemaat konusunda ise samimiyetsiz ve çekinceli tavrı ile kendi tabanında bile tartışılır kıldı kendini. Saadet Partisinde içinden geldiği siyasi akımın (milli görüş) geçmiş seçimlerdeki özgün, sarsıcı reklam kampanyalarından da eser yoktu. Adaylar eskimiş yüzlerden seçilmişti, toplumunda beklentilerinden oldukça uzaktı. Bence Saadet bu seçimlerle erime ve bitmenin son dönemecine girdi. Fatih Erbakan gibi önemli bir figürü Oğuzhan Asiltürk “oligarşisine” kurban ederek, zaten merhum Erbakan’ın siyasi terekesine mum dikmişti. Şimdi bir kibrit dikilen mumları yakacak, geriye; erimişlik, is ve koku kalacak gibi gözüküyor.

 

*Mustafa Destici’nin BBP’yi cemaatin stepnesi yapması, Yazıcıoğlunu’nun mirasını eritti.

 

Bu seçimlerin diğer önemli kaybedeni olarak kolayca BBP ve onun genel başkanı Mustafa Destici’yi sayabiliriz. Yazıcıoğlu ve Topçu’dan sonra, bir liderden çok dershane müstahdemi kalibresi ortaya koyan Destici; CHP gibi, cemaatin sızdırdığı “tapeler” üzerinden siyasi rant devşirmeye çalıştı. Ak parti üzerine bu kadar çok çirkince, belden aşağı, yalan ve iftiralarla gelinmesini kenarda sırıtarak değil kavganın ortasında kırıtarak takip ettiği izlenimi verdi.

 

Destici; Yazıcıoğlu’nun ölümü üzerinden cemaatin yaptığı “kara propagandanın” muharrik unsuru, sadık bendesi olmayı, ikbal umuduyla destekledi. Bırakınız Türkiye siyasetini küçük bir belde de bile proje, plan üretemeyeceği algısını pekiştirdi. BBP maalesef bir şahadetle taçlandırdığı, milletin kalbindeki eşsiz yerini ve değerini Destici’nin “paralel hırslarına” kurban etti. BBP bir daha “ruh üflenemeyecek” bir siyasi körlüğe feda edildi. Bence bu seçim BBP açısından son seçim oldu zira seçimleri zorunlu olmuş gibiydi…

 

*BDP ve HDP ikisi bir parti etti belki ama Türkiye partisi olmaya yetmediler…

 

Doğu ve Güneydoğuda Başbakanın tabiri ile “siyasi kürtçülük” yapan BDP’nin Karadeniz, İç Anadolu ve Batı illeri için kurduğu “paralel “ partisi BDP, seçimlerde beklenen ilgiyi görmedi. S.Süreyya Önder ile bile İstanbul’da beklenen sıçramayı yapmaktan uzaktı. BDP açısından sevindiğim şey, ilk kez mitinglerde belediye hizmetlerine (temizlik, yeşil alan, içme suyu, belediye borçları)vurgu yapmasıydı. Bu uzun vadede olumlu yansıyacak bir tutum. Ayrıca seçimlerde gerginliğin olmamasında halkın oy tercihlerini eskiye oranla daha özgür ifade etmesinde baskı uygulama yolunu da seçmedi. BDP uzun ve meşakkatli bir yolun başında itidalli tutumu ile seçmeni nezdinde konumunu pekiştirirken Türk seçmen nezdindeki imajını düzeltme yolunda çok mesafe alamadı. BDP “siyasi dil” konusunu gözden geçirmedikçe Türklerden de oy alma becerisini gösteremedikçe bölge partisi olmaya-kalmaya devam edecek.Buda takipçisi olduğu ideolojik değerlerin özgül ağırlığını hep tartışılır kılacak, “regülatörü olamadığı toplumsal talebin akümülatörü olmaya” devam edecektir.  

Bu yazı toplam 22535 defa okunmuştur.  
Kalan Karekter Sayısı : 500
Yazarın Diğer yazıları
Sitemizdeki yazı ve resimlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilmeden kullanılamaz.
AmdYazılım
Güneydoğu Haber