Çok Okunanlar
Karakter boyutu :  18 Punto16 Punto14 Punto12 Punto
Serdar AYDIN
Serdar AYDIN
ŞAH ve SULTAN!

Baht kâtibinin adını hasretlere ve gurbetlere yazdığı, Kader terzisinin hayat kumaşını Şah ve Sultanlarla diktiği dünyalar güzeli Bihruze"nin etrafında gelişen muhteşem bir roman.

Şah İsmail"in öz yeğeninin anlatımı ile bugünkü Alevilik ve Sünniliğin temellerinin inşa edildiği dağdağalı ve kehkeşanlı bir tarih aralığı…

Bir tarafta babasından tahtı zorla alıp, ölümüne sebep olan, şehzadelikten sultanlığa uzanan ama ""baba bedduasına"" tutulup, yapacakları yarım kalan bir padişah.

Bu padişahlığın sekiz yıllık coşkun ve hazin öyküsü.

Elli; dolu yıl yaşayıp, sultanlığına hilafeti de ekleyip, üç kıtada at koşturan ama ""bir gözleri âhûya zebun olan"" olan cesur, âşık ve yavuz bir sultan…

Osmanlı"nın; en cesur komutanı, en narin şairi, en onurlu aşığı olarak karşımızda duran romandaki anlatımı ile Sultan Selim.

Diğer tarafta; annesinin ölüm fermanını elleri ile veren Şıhlıktan Şahlığa çocuk yaşta ulaşan…

İran, Azerbaycan ve Horasan"a boyun eğdiren ama bir kadına ölürcesine boyun eğen… Çaldıranda" da kaybettiği devletine değil, geride bıraktığı bu kadına daha çok yanan ve bir daha kendini toplayamayan acılı, içli bir Şah…

İki Türk hükümdarın Sünnilik ve Kızılbaşlık üzerinden döktükleri kardeşkanları…

İki genç ve hırslı hükümdar…

Tebriz"de öldürülen Sünniler…

Anadolu"da öldürülen Kızılbaşlar…

Çaldıran savaşında değişen kaderler…

Sünnileri yöneten Sultan ile Kızılbaşlara devlet kuran Şah"ın bugüne yansıyan hüzünlü bir o kadar sarsıcı ""tarihsel öyküsünün"" romansı anlatımı.

Ustaca, yetkin, tarafsız ve adil yazılmış, tarihi bilgilerle birlikte üstelik.

Dahası bu kitap aslında şunları anlatıyor…

İki inci, bir kadın ve dört âşık…

 

***

Artık Türk romancılığının tartışmasız en iyi yazarı olduğuna inandığım İskender Pala; kritik bir zamanda çok değerli bir eserle karşımızda.

Yüzlerce yıldır inat ve sükûnetle kanayan bir yaranın; kabuklarını, sevgiyle kaldırmaya çalışmış yazar.

Kategorize etmemiş analiz etmiş.

Ağrıtmak için değil, dindirmek için el atmış.

Yüreklerimizi yüzyıllardır vuran acının topladığı hasret suyunu kaleminin mürekkebiyle karıştırıp, merhem ederek, sürmeye çalışmış yaralarımıza…

Bu bir romanda ne kadar yapılabilirse, o kadar tabi ki…

İki tarafı da severek, anlayarak yazmış.

Kelimeleri değil harfleri bile özenle seçmiş.

Bugün bile güncelliğini koruyan tartışmalarımıza ""semah mumu"" yakmış.

Bir Şah ile bir Sultanın ""Ruh İzlerinin"" peşine düşmüş…

Şah İsmail"in önceleri ""Hıtayi"" mahlası ile yazarken deyişlerini, niçin daha sonra ""Hıtai"" mahlasına geçtiğini anlatmış.

Alevilere niçin ""kızılbaş"" denildiğinin sebeplerini dökmüş yazıya…

""Yavuz"" lakabının nerede ve niçin, kim tarafından verildiğini açıklamış.

Hepsi bu kitapta, hepsi""Şah ile Sultan"da…""

 

***

Romanın başında Babaydar"ın ""Ey yolcu, sevgiye yürü, ta ki hakikate eresin"" nasihati belki de tüm romanın kısa bir özeti diyebiliriz.

Yâda isimleri Hasan ve Hüseyin olan iki kardeşin hüzünlü yaşam öyküsü…

Birisi Sultanın yanında öteki Şah"ın…

Yazar bu iki kardeş üzerinden bizim Sünni-Alevi kardeşliğimize ve trajedilerimize de uzatıyor şefkat ve muhabbet elini…

Sonra ""dini sandığımız"" ama aslında ""siyasi"" olan ve ne kadar çok ""kesin yargılarımız"" olduğunu düşündürüyor kitap…

Romanı okurken; kimi anlarda Şah olmak istedim, kimi zaman Sultan ve bu iki esaslı aşığı da her satırda, kalbimle alkışladım.

Her kitap tanıtımında yaptığım gibi bu romandan da bir avuç inci derledim.

""Sevgiye sen hükmedersin ama Aşk sana hükmeder""

""Ya derya"ya yakın ol ya Şeyhe""

""Şeyh olmak kerametle, Şah olmak can almakla…""

 ""Güzellik eğer seveni yoksa beyhude telaştır.""

""Köpek salyasının değdiği lokma çiğnenmez…""

""Leyla aşkından Mevla bulana rastlanmış, ama Mevla aşkından Leyla"ya dönene rastlanmamıştır…""

""Hükümdara yakın olanın malı, uzak olanın canı tehlikededir.""

 

Kitabı okumanız için daha fazla yazarsam, kitaba haksızlık etmiş olurum.

Yazara ise zulüm etmiş olurum.

Zihninizi, kalbinizi hatta hayallerinizi ödüllendirin.

 

SONSÖZ: Kitaptan ""Unutma! Her şafak elinde fenerle gelen bir hırsız gibidir, ömürleri çalıp götürür.""

 

           

 

Bu yazı toplam 22163 defa okunmuştur.  
Kalan Karekter Sayısı : 500
Yazarın Diğer yazıları
Sitemizdeki yazı ve resimlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilmeden kullanılamaz.
AmdYazılım
Güneydoğu Haber