Doğu Klasiklerinden ""Ahmak ve Dalgınlar Kitabı"" Abbasiler döneminde İbnü"l Cevzi tarafından kaleme alınmış, o dönem Arap toplumunda rastlanan ilginç, komik, gaflet ve aptallık eseri olay ve davranışlardan bahsediyor.

İbrahim Hakkı hazretlerinin ""Marifetnamesi"" gibi zaman zaman fiziki özelliklerine bakarak insan kişiliğinin derinliklerine flaş patlatıyor. İpuçları da veriyor.

İşte bu kitapta Arap toplumunda; bitkilerin aptalı ""Bakladır"" zira tohumunu akan suya atar, sürüngenlerin aptalı ""kertenkeledir"" çoğu zaman su içerken içerisine düşer, kuşların aptalı ise ""güvercindir"" yuvasını genellikle gevşek otlardan yapar diye bir deyişten bahsediyor.

Gelin bu aptallaraL birlikte biraz daha yakından bakalım!

*****

Bakla; normalde akarsu değil, durgun su kenarında veya civarında yaşamaya gelişmeye uygun kök yapısına sahip bir bitkidir. Bu basit ihmali onun kısa sürede bol sudan dolayı köklerinin çürümesine bitkinin de ölümüne sebep olmaktadır. Suya açgözlülüğü sonu olmaktadır.

Çoğu zaman suya yakın olmak bitkilerin çoğunluğunda erken çiçek açmaya sebeptir! Oysa Baklanın Mart 15"ten önce açacağı her çiçek ""don ve soğuğun"" olağan hedefidir. Çiçeğini kaybetmek; meyveni, meyveni kaybetmek; tohumunu, tohumunu kaybetmek; soyunu kaybetmektir oysa. Suyun yâda güneşin varlığına aldanıp erken çiçek açan her bitki onların ölümlerine ve kurumalarına şahitlik edecek demektir. Oysa su yâda güneş yakınınızda ve size de gülümsüyorsa da acaba mevsimi mi? diye sormalıyız. Zamanı gelmemiş hiçbir ikramı kabul etmemek gerek yani.

İlla suyun bünyenize uygun olanının yanında olacaksınız.

Ve illaki mevsimi gelecek…

*****

Kertenkele; çocukluğumuzda ""kuş lastiği"" ile en kolay avladığımız sürüngendi. Özellikle sıcak havalarda boyun kaslarını esnetmek için yaptığı hareketi; bir hakaret gibi algılardık ve asılırdık lastiklere. Bu saldırılarda genellikle başını yukarı doğru kaldırmaya çalışan kertenkeleler, başlarından vurularak tarafımızdan haklanırlardı.

İşte bu sürüngenlerin su içme çabası esnasında bol miktarda zayiat verdiklerini, boğulduklarını okumak bana ilginç geldi.

Demek ki su kenarında su içerken bile ölünebiliyor.

Hayati sıvıyı alırken bile acele etmemek, telaşlanmamak gerek herhalde. Birde eğim aşağı su içmeye çalışmamak gerekiyor galiba!

Bazen yaşatacak dediğiniz şey eceliniz olabilir.

Aman durduğunuz yere dikkat!

*****

Güvercine; aptal yakıştırması hoşuma gitmedi ama iyice düşününce ve tecrübelere başvurunca ilk itiraz duygularım yatıştı.

Son iki yılda köy evimde yaşadıklarımı hatırlayıp, evet, Güvercinlerin ve Kumruların böyle bir sorunları var diye düşündüm.

Çünkü bu hafta köye gittiğimde pencereye yapılmış yuvanın içinde iki küçük Kumru yumurtası vardı. Yuva gerçekten Kırlangıçların çamurdan yapılmış baraj gövdesi gibi yada serçelerin çalıdan yapılmış çelik konstrüksiyon benzeri yuvalarına göre çok fazla özensiz ve zayıftı.

Yaşayacağınız zemin yâda mekân çok önemli.

Kötü ve korunaksız mekân ve makâmlar düşman saldırılarında sizi çıplak bırakabilir.

Yaşadığınız yer, yaşayacağınız ve yaşatacağınız yerdir aynı zamanda.

Sağlam yumurta, çürük yuvada ne kadar yaşar ki?

Yılana da rüzgâra da sövmeden bir düşün!