Çok Okunanlar
Karakter boyutu :  18 Punto16 Punto14 Punto12 Punto
Serdar AYDIN
Serdar AYDIN
NİSAN, ASİ KIZIDIR BAHARIN…
Nisan en acımasızıdır ayların…
 
Nisan asi kızıdır, gelmiş geçmiş bütün baharların.
 
Nisan; toprağın altında kalmış, karanlıkta ve soğukta… 
 
Cümle tohumların, isyanıdır.
 
Her tohum, ne kadar küçük olursa olsun, içinde hep bir “hayat” vardır.
 
Her tohum, ne kadar karanlığın rahminde kalmışsa da hep bir “umut” taşır.
 
Nisan, ruh çağlayanından taşan duyguların; akarken, taşlara sürtünerek yıkanmasıdır.
 
Nisan, tohumdan filize, filizden çiçeğe ve çiçekten meyveye, gizlenmiş olanın, açığa çıkmasıdır.
 
Nisan, uyanışın ölüme denk olduğu uykulardır.
 
Nisan, dirilişin yaralanmış adıdır.
 
Nisan, İnsana adanmış, isyana bulaşmış, cümlelerdir, duygulardır.
 
Ve her isyanda; havanın yardım ve yataklığı, güneşin tahrik ve kışkırtıcılığı vardır.
“Her isyanda biraz gözyaşı, biraz da kan vardır…”
 
*****
Nisan; unutulanların unutulmuşluğa, bekleyenlerin gidenlere ilk karşı duruşudur…
 
Nisyanın, insanı çepeçevre kuşatmasına, aldatılmışlığa ve aldanışa isyandır.
 
Nisan, kirletirken arındıran
 
Nisan, öldürürken sarıp-sarmalayandır.
 
Nisan tohumun gökyüzüne ilk bakışı
 
Nisan, toprak, su ve havanın güneşe saygı duruşudur.
 
Her tohum, her Nisan’da, önce kendi elbisesini… Sonra… Yırtarken toprağı... Başı öndedir.
 
Köklerini en derine, dallarını en uzağa ve başını en yükseğe salmak ister.
 
Her tohum bilir, bu isyanla biten “kara esaretin” yerine, şimdi, güneşin özgürlüğü gelecektir.
İlginçtir,
 
Tohum toprağın siyah örtüsünden kurtulmuştur ama güneşin serptiği sarı ağlardan asla kurtulmak istemeyecektir.
 
Oda her insan gibi…
 
Güneşin altında, ayakta ölecektir.
 
Güneş; doğurgan olduğu kadarda öldürgendir.
 
Sarartan, kurutan, solduran…
 
Sonlandıran bir ölüm meleğidir.
 
“Bu ölüm; bedeli canla ödendiğinden, hiç bitmeyecektir.”
 
*****
İnsanın isyanı ise nisyanla başlar…
 
Ve insan.. her şeyi an be an bilen, gören, kayıt altına alan, kaydedicilerin rabbini unutarak, gömer kalbini toprağa…
 
Ölür.
 
Tohumun toprağa isyanı kızdırmaz insanı ama insanın nisyanı gazaplandırır mevsimlerin sahibini…
 
Üzer.
 
Çatlayan kabukların, yeşeren sürgünlerin ayıdır; Nisan…
 
Âşıkların kalp ağrıları vardır birde, Nisan’da depreşen, delişmen
 
Yakar.
 
Sevgi sözleri, aşk yeminleri, sevda vurgunları vardır daha
İşkenceyle söyletilmiş… Dilden sürünerek çıkan… Apansız unutulan.
İlk onlar uçuşur rüzgârla, dağlardan ovalara her Nisan’da.
İsyandır, ağrıları artıran...  Kurumuş kabukları kanatan.
İnsanın yalnızlığına yakılan türkü, nisyandır.
Aşka, adanışa ve aldanışa bestelenmiş şarkı Nisandır.
Yeşilin her tonuna bürünmüş Nisan
Sürgün, ıslak, yaralı, esmer ve insandır.
 
Bu yazı toplam 25330 defa okunmuştur.  
Kalan Karekter Sayısı : 500
Yazarın Diğer yazıları
Sitemizdeki yazı ve resimlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilmeden kullanılamaz.
AmdYazılım
Güneydoğu Haber