Çok Okunanlar
Karakter boyutu :  18 Punto16 Punto14 Punto12 Punto
Remzi DEMİR
Remzi DEMİR
NE KADAR İLAÇ O KADAR BAŞARI (İLAÇ BAĞIMLILIĞI)

      Üniversite sınavının kapıya dayandığı şu günlerde dikkat artırıcı, konsantrasyon sağlayan, uyanık tutan(uyku kaçırıcı) ve tabi inanırsanız (yerseniz) başarı getiren ilaçların ticaretinde patlama olduğunu bildiren haberler ulusal basında da çoğaldı.

     Gerçektende paranın her şey olduğu şu günlerde elbette işi bilen anlayışlı doktorların da hemen piyasaya çıkması kaçınılmaz. Çünkü bu ilaçlar reçeteyle satılıyor. Peki bu anlayışlı doktorlar nerede mi? Öyle onları aramaya gerek yok, onlar zaten her yıl düzenli olarak okulları dolaşırlar ve hatta ücretsiz bilgilendirme adı altında MEB" den izin yazısı bile çıkarır kendilerini tanıtmak için konferanslar verirler. Yani gençlerin onların bilgilerini, telefonlarını birbirlerinden almalarına bile gerek yoktur. Neyin ne olduğunu bilmediğimiz için birçok aile çocuğunun elinden tutar kendi götürür bu anlayışlı eğitim sever insanlara. Sonrası mı? Aileler saatine 250 ile 500 TL para öderler ve sapasağlam olan öğrencilerinde dikkat eksikliği, hiperaktivite artık Allah ne verdiyse bir şeyler çıkar. Öğrenci artık uyku kaçırmak için ayrı, dikkatini toplamak için ayrı, konsantrasyonunu sağlamak için başka, zihinsel kapasitesini zıplatmak için bir başka ilaç kullanır hale gelir. Bu ilaçlar gerçekten çeşitli rahatsızlıklarda işe yaramakta hatta ilk başlarda başarıda da işe yarayabilirler. Ancak normal olan bu değildir. Sporcuların dopink aldıktan sonraki günlerde ne hale geldiğini bilmeyen yoktur.

     Ulusal gazetelerden birinde bir üniversite öğrencisi anlatıyor. Psikiatristine gidip sınav döneminde ilaçlarının reçetesini yeniletmiş. Vücudunda ki kaşıntılar artmış, çok az uyuyormuş, uyuduğunda da kabuslar görüyormuş. Ama olsunmuş, onlar olmasa valla atarmış kendini bir yerlerden… Araştırmalar Amerikada ki üniversite öğrencilerinin dörtte birinin bu ilaçları kullandığını gösteriyor. Burası Amerika değil demeyin… Gün geçtikçe yaygınlaşan durumlar bunlar ve tahmin edebileceğiniz gibi sonuç başarının artması değil pek çok hayatın karartılması anlamına geliyor.

     İşin doğrusu şu; eğitimle/öğrenme ile birazcık ilgisi olan her kişi/ her öğrenci bilir ki başarı düzenli çalışmadan –kendini planlamadan programlamadan geçer. Malum bu disiplinden yoksun bir milletiz. Başarıyı sağlamış, üniversiteyi kazanmış öğrencilerde bile yoktur genelde bu özellik. Bir vize ya da final haftası gelir öğrenciler sabahlara kadar ders çalışırlar. Öncesinde yoktur bir şey. Bu üniversiteye hazırlanan gençlerde de aşağı yukarı böyledir. Gece yarısından sonra daha iyi motive oluyorum, kahve içip bir iki ilaç alıp ders çalışıyorum gibi anlayışlar var. Sonrasına gerek yok henüz ertesi gün hüsrandır. Okul yatar, dershane de uyuklar anlayacağınız bir kazanç olmadığı gibi programında gerisine düşerler.

     Genelde öğrencisinde böyle şeylere ihtiyaç duyan aileler ise maalesef bilinçli, çalışan diyebileceğimiz kesimden çıkar. İş hayatı zordur, zaten kendilerine ayıracak vakitleri yoktur bir de öğrencileri ile uğraşamazlar. Çözüm; bu öğrencinin zayıfı var, sınavlara girecek ama denemeleri çok kötü, bütün imkanları sağladık ama bir hareket yok, bir psikoloğa ya da psikiatra götürelim çözsün… Gerekirse ilaç alalım vs… Öyle ya bilim gelişti. Madalyonun diğer yüzü maalesef öyle değil. İlgi alaka para ile satın alınmıyor.  Siz siz olun gereksiz yere öğrencilerinize bela olabilecek yeni bağımlılıklar, sorunlar yaratmayın. Unutmayın insanın en verimli olduğu zaman ayık, normal, huzurlu, mutlu ve sağlıklı olduğu zamandır. Bağımlılık öyle sadece sigara, alkol, ilaçla da sınırlı değildir. Hayatta parazitlikte bir bağımlılıktır. Çalışmak ise direk sorumluluk eğitimi ile ilgilidir çoğu zaman. Ve sadece öğrencinizi yemek masasında uslu uslu yemek yerken görüyorsanız muhtemelen o her zaman öyle değildir
Bu yazı toplam 22209 defa okunmuştur.  
Kalan Karekter Sayısı : 500
Yazarın Diğer yazıları
Sitemizdeki yazı ve resimlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilmeden kullanılamaz.
AmdYazılım
Güneydoğu Haber