Herkesin evinde mutlaka bir aile albümü vardır.. Ben çocukluk albümüme baktığımda yüzümde kocaman bir gülümseme belirir. İnsanın kendini küçük haliyle görmesi buna şahit olabilmesi çok büyük bir lütuf.. Bebekliğim, en sevdiğim oyuncağım, ortalığı birbirine kattığım ilk doğumgünüm, bir mart günü kaybettiğim babam, güzel annem…

  Büyük anılar saklıdır o fotoğraflarda. Bazen o kocaman gülümseme kaybolur hüzünlenirim yitidiğim yakınlarımı gördüğümde.. Ama bir zamanlar hayatta olduklarına dair en büyük kanıttır o kağıt parçaları.. İleriki nesillere kendi atalarını tanıma fırsatıdır.. Bu yüzden albümler hiç atılmaz.. Mirastır..

 

   Teknolojinin gelişmesiyle birlikte fotoğraf telefonlarımıza kadar girdi. Bir zamanlar resim sanatına rakip olarak görülen ve keşfedildiği günden bugüne insanlarda tutku haline gelen fotoğraf artık heryerde.. Lakin bunun da bir usulü bir tekniği var. Herkes profesyönel makine kullanmak zorunda değil. Elinizdeki imkanlarla bile iyi fotoğraf çekip anılarınızı en güzel şekilde biriktirebilirsiniz.. 

   

    Fotoğrafta estetik deyince ilk aklıma gelen ‘’Altınoran’’ (1/3) kuralıdır.. 

 

 

   Altın oran, doğada sayısız canlının ve cansızın şeklinde ve yapısında bulunan özel bir orandır. Doğada bir bütünün parçaları arasında gözlemlenen, yüzyıllarca sanat ve mimaride uygulanmış, uyum açısından en yetkin boyutları verdiği sanılan geometrik ve sayısal bir oran bağıntısıdır. Doğada en belirgin örneklerine insan vücudunda, deniz kabuklularında ve ağaç dallarında rastlanır. Platon’a göre kozmik fiziğin anahtarı bu orandır. Altın oranı bir dikdörtgenin boyunun enine olan “en estetik” oranı olarak tanımlayanlar da vardır.

 

   1/3 kuralının pratikteki uygulaması ise şu şekilde yapılmakta: Çerçeveyi yatayda ve dikeyde üçer eşit parçaya bölecek şekilde ikişer çizgi, yani toplamda 4 çizgi çiziyoruz. Bu çizgilerin kesişim noktaları ilgi merkezimiz olmak için uygun konumlar olmuş oluyor. Böylelikle estetiğin o haz veren halini yakalamış oluyoruz.

 

 

            

              Aynı estetik ufuk çizgisinde de uygulanıyor. Mesela deniz içeren bir fotoğraf çektiğinizde denizle gökyüzünün birleştiği hattın yani ufuk çizgisinin yataydaki 1/3 çizgilerinden birinde olması tercih edilmesi yine göze en hoş gelen görüntüleri elde etmenizi sağlıyor.

 

                                                  

 

 

        Örnekte görüldüğü üzere gökyüzü 1 dilim, deniz ve kara 2 dilimlik alanı oluşturuyor. Yada bunun tam tersi biraz daha aşağıdan kadrajlayıp gökyüzünü 2 dilim, karayı 1 dilimlik parçalar halinde yerleştirebilirsiniz. Her 2 şekilde de altınoran kuralına uymuş olursunuz..

 

 

        Haydi fotoğraf çekelim.. Ölümsüzleştirelim.. Ölümsüzleşelim..