Almanya Parlamentosu'nun 1915'te meydana gelen olayları "soykırım" olarak tanıyan karar tasarısını oy çokluğuyla kabul etmesi ülke çapında geniş yankı buldu.
Akdeniz Alman-Türk İşadamları Derneği Başkanı Namık Kemal Biçer yaptığı yazılı açıklamada, bu kararı şiddetle kınadığını belirtip, görevinden istifa ettiğini ifade etti.
Pink Organizasyon Yönetim Kurulu Başkanı, Adanalı işadamı Namık Kemal Biçer, "Kendi tarihindeki karanlık sayfaları kapatmanın yolu sorumsuz ve mesnetsiz meclis kararlarıyla başka ülkelerin tarihini karalamak değildir. İki ülke arasındaki ilişkilerin daha çok artarak gelişmesi gereken bir dönemde böyle bir yasanın Alman Parlamentosu'ndan geçmesi tarihi bir hatadır. Bu tasarıların sömürgeci geçmişleriyle milyonlarca insanı katletmiş ABD, Fransa gibi ülkelere ilaveten şimdi de Nazilik ve faşizm gibi yakın geçmişinde acımasız despotik yönetim şekli, insanlığa sayısız ölümler armağan etmiş Almanya'dan gelmesi çelişkinin de ötesinde gülünçtür. 5 milyondan fazla soydaşımızın yaşadığı Almanya'nın bu kararı akli, vicdani, kültürel ve tarihi dayanaklardan yoksundur; tarih ve toplum nezdinde gerçek bir karşılığı yoktur. Almanya Federal Parlamentosu'nun Namibya'dan Holokost'a uzanan utanç dolu sicilin şuuraltını ele vermesi yönüyle yorumlanabilecek olan bu karar, dostluğu yaralayıcı amaca hizmet eden niteliği ile stratejik de değildir. Bu vasfıyla, karar, iki devletin, ülke ve toplumun güven duygusuyla daha da geliştirilmesi gereken sıcak ve samimi ilişkilerine zarar verir. Alman Parlamentosu'nun Türkiye’yi soykırım yapmakla suçlayan haksız kararını şiddetle reddediyor, şiddetle kınıyorum. Bu karar, başta ekonomi olmak üzere, hayatın her alanında, kalkınmasına katkı veren milyonlarca Türk'ü rencide etmesi bakımından olumsuz bir havanın esmesine neden olacaktır" ifadelerini kullandı.
Hiçbir parlamentonun bu konuda karar almaya yetkili olmadığını, bir soykırım kararını ancak yetkili mahkemelerin verebileceğine dikkat çeken Namık Kemal Biçer, açıklamalarına şöyle devam etti:
"Biz Almanya’yı bir hukuk devleti olarak bilirdik; olmadığını öğrenmiş olmanın derin üzüntüsü içindeyiz. Türk Devleti tarih boyunca büyük imparatorluklar kurmuş, kavimler yönetmiş, soykırımlara uğradığı halde asla kimseye soykırım uygulamamıştır. Alman Parlamentosu'nun aziz Türk milletinin atalarına, yaşayanlarına ve gelecek nesillerine soykırımcı yaftası yapıştırma hakkı da olamaz, haddi de olamaz. Tarihlerinde mahkeme kararlarıyla kanıtlı olarak soykırım işleyenlerin hele hiç hakkı değildir. Yüzyıllara dayalı Türk-Alman dostluğunu sonlandıranlar elbet bir gün tarih karşısında sorumlu tutulacaklardır."