Hz.Ukkaşe (R.a)
İnancımızın temsilcileri olan peygamberler,halifeler,mücedditler ve dini tebliğ eden önderlerimize karşı saygıda,sevgide ve onların kıymetli emanetlerini koruma noktasında kadir şinaslığı hiçbir vakit elden bırakmadan azimle mücadele eden,yeni nesillere rehberlik eden, vilayetlerin idarelerini yürütme salahiyetine sahip erkanın, hususiyet ihtiva eden manevi mahallere karşı teveccühleri bizi çok bahtiyar etmektedir.
Zaman zaman ziyaret ettiğim Gaziantep ili Nurdağı ilçesinde bulunan Hz.Ukkaşe (R.a) türbesinin bulunduğu o muazzam tepede profesyonelce düşünülerek planlanmış devasa bir yenileme ve düzenleme çalışmasına tanıklık ettim.
O heybetli güzel tepe mübarek zat’ın türbesi aynen korunmak kaydıyla muhteşem bir plan dâhilinde bizzat devlet eliyle çok güzel bir şekilde ziyarete sunulmak üzere işin ehli olduğuna kanaat getirdiğim ustalar tarafından hızlı bir şekilde yapılıp, bitirilmeye çalışılmakta.
Buradaki bu çalışmaları gördüğümde, burayı ziyarete gelen ziyaretçilerin hem ziyaretlerini gerçekleştirip dualarını edecekleri hem de bu maneviyat iklimin hâkim olduğu bu güzelim tepede sosyal zamanlarını geçirebileceklerini düşününce doğrusu gururla heyecanlandım. Cenab-ı Hak ülkemizin varlığı ve bütünlüğüne inancımızın daimilik esasına katkı sağlayan her kim olursa olsun, ondan ve onlardan daima razı olsun.
Bu manevi alan halkımızın da teveccühüyle –inşallah- ilelebet ışık saçacak,gelececek nesillerimize manevi bir miras olarak devredilecektir.
Bilindiği üzere Hz. Ukkaşe b. Mihsan el-Esedi (R.a) ilk Müslümanlardandı. Peygamber Efendimiz (S.a.v) bir gün; “Ümmetimden yetmiş bin kişi tertemiz olarak cennete girecektir” diye buyurmuşlardır. Hz. Ukkaşe de; “Ey Allah'ın elçisi Allah'a dua et de ben onlardan olayım.” demiştir. Peygamber Efendimiz (S.a.v) de “Sen onlardansın.” diyerek Hz Ukkaşe'yi cennet ile müjdelemiştir. Peygamberimiz (S.a.v) veda hutbesinde herkesle helalleşmek istedi ve kimin alacağı varsa istemesini, kime vurmuşsa kısas yapılmasını söyleyince Ukkaşe Hazretleri ayağa kalktı ve Uhud harbi esnasında kırbaçla omzuna vurup canını acıttığını söyledi. Peygamber Efendimiz (asm) kırbacını uzatarak gelip aynı şekilde kendisine vurmasını istedi. Hz. Ukkaşe, “O sırada benim sırtım açıktı” dedi. Bunun üzerine Peygamber Efendimiz (S.a.v) sırtını açtı. Hz. Ukkaşe de gidip nübüvvet mührünü öptü. “Yâ Resûlallah, benim maksadım buydu” dedi.
Rabbim bizleri de cennetlik kullarından eylesin.(Amin)