Çok Okunanlar
Karakter boyutu :  18 Punto16 Punto14 Punto12 Punto
Arif ARAPKİRLİ
Arif ARAPKİRLİ
BUHRANLI DÖNEM
Koronavirüs   nedeniyle 2020 yılı Mart,Nisan ve Mayıs aylarından başlamak üzere içinde bulunduğumuz bu günlere kadar dünya genelinde baş gösteren  buhran  bütün sektörleri bir çok hususta alaşağı etti.
 
Öyle ki alınan birçok önlem ve tedbirlere rağmen gidişat hala gizemini korumaktadır.
Alınan yasak, tedbir ve kısıtlama kararlarından bu yana işsizlik, yoksulluk, iflaslar ve aile içi kavgalar birlik beraberlik ruhunu her geçen gün tahrip etmeye devam etmekte, akabinde toplumun ruhiyatı kontrolsüzce hırpalanmaktadır.
 
 Hâlihazırda birçok müessese kapalı ya da açık olmasına rağmen varlığını idame ettirebilecek maddi kazancı sağlayamıyor.
 
Otelcilik, restaurant hizmetleri, cafe, düğün salonları, sinemalar, tiyatro salonları, saunalar, hamamlar ve burada ismini sayamadığımız daha birçok sektör çıkmazın içerisinde umutsuzca beklemektedirler. 
Ayrıca bu işletmelere mal ve hizmet tedariki yapan birçok firma ve çalışanları da piyasalardaki bu duraklamadan etkilenmiş kredisini, kredi kartını, evinin kirasını ve en önemlisi de günlük yaşamsal ihtiyaçlarını ödeyemez ve karşılayamaz hale gelmişlerdir.
 
İşletmeler kiralarını ödeyemiyor, bir bir kepenk kapatmaya başlamışlardır. 
İcra ve iflaslar adeta tavan yapmış, dolar, euro, faiz ve zamlar milleti canından bezdirmiştir.
Yoksulluğun, fakirliğin, küçülmenin akabinde insanlarda ruhi buhranlar baş göstermeye başlamış, toplumun ruh hali her geçen gün daha da karmaşık bir hal almıştır.
Öte yandan emekli hala zor şartlar altında hayatını idame ettirmeye devam etmektedir.
Çiftçinin sorunlarıyla daha yakından alakadar olunmalıdır.
Öğrencilerin aşağı yukarı bir yılının heba olduğunu hep beraber ve çaresizce izlemekteyiz.
EYT İle ilgili talebi yok saymanın ortaya çıkardığı kızgınlık ve küskünlükler ortadadır. 
İktidara rey verenin de tenkit etme, kızma, küsme, özgürlüğünün olduğunu unutmamalıyız.
Bu kişiler de pekâlâ bizi eleştirebilir demeli, herkese meşru zemin dairesi içerisinde olmak kaydıyla fikirlerini ifade edebilme hakkı verilmeli, düşüncesini zikredene karşı taarruza geçilmemelidir. 
Adaletle ilgili serzenişlere odaklanmalı, aksaklıkların tespiti ve ivedilikle çözümüne gidilmelidir. 
Hükümetin bu manada bir şeyler yapmaya çalıştığı görülmekte olduğundan inkâr etmek doğru değil ama yeterli de olmadığını halkın sesinden net bir şekilde hep beraber görmekteyiz.
Eğer halk:?Hayır sıkıntımız devam ediyor? diyorsa, yok kardeşim senin sıkıntın filan yok deyip, halkın sorunlarına tercüman olmamak, izlenebilecek doğru bir yol da değildir.
Şayet vatandaş sosyal medyada, basında şurada- burada bir takım konularda bas bas bağırıyor, idarede buna kulak tıkıyorsa sorun daha da büyümeye gebedir.
 
Zaman zaman  isyan edilen hususa odaklanıldığın da ise bürokrasiye orada ne oluyor denildiğinde-af buyurun-mabadını olduğu yerden kaldırmadan:?Efendim,hiç bir şey yok, oradakilerin  zevzekliği ? şeklinde iletilen yanıtı doğru kabul edip, verilen yanıtın doğruluğunu bir diğer yoldan teyit etmeden sonuca ilişkin olumsuzluk yoktur yaklaşımı iktidarı halkın gözünde hırpalamaktadır.
İktidar bünyesindeki bütün siyasi kademelerin yapılacak işe gönül verecek, sadık dava adamı olmasını kim istemez?
 
Halkla zıtlaşmanın da zaten çözüm olacağını kimse doğru görmeyecek;
Dolayısıyla hükümetin, halkımızın bu süreçten daha az etkilenmesi için daha somut adımlar atması, vatandaşı ve esnafı daha belirgin halde muhafazası icap etmekte olup, sorunlarla topyekûn ilgilenecek yönetimler ve idarecileri liyakat dairesi içerisinde oluşturması elzemdir.
 
      Halkımızın, esnafımızın, işçinin sesine canı gönülden kulak vermeli, halkı aşağılayan, hor gören, halkın hislerine tercüman olma kabiliyetine sahip olmayan, halkın gıpta damarını tahrik eden, empati den yoksun siyasilerle değil de vatandaşın, işçi ve işverenin samimi ve istismara açık olmayan taleplerine derhal çözüm üretecek potansiyelde siyasilerle mücadele vermelerinin daha uygun olacağından hiç şüphem yoktur. 
 
Son söz:?Her öven dost,her eleştiren de düşman adledilmemelidir..?
Allah?a emanet olalım.
Bu yazı toplam 10307 defa okunmuştur.  
Kalan Karekter Sayısı : 500
Sitemizdeki yazı ve resimlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilmeden kullanılamaz.
AmdYazılım
Güneydoğu Haber