...
...
Gizzik Duran Ve Saimbeyli'nin Kurtuluşu
Mondros anlaşması gereğince Adana, Kahraman Maraş ve Gazi Antep Fransızlar tarafından işgal edilmiştir. Bölgedeki bazı militarist Ermeniler ayaklanmışlar, Türklere eziyet etmektedirler. Bu sırada masum bir çok Türk`ü de öldürmüşlerdir.. Bu zulümlere karşı koyacak ne bir devlet otoritesi ne de sivil mücadele teşkilatı mevcuttur. Fransızlar, Ermenilerin zulümlerine mani olmadıkları gibi, onları teşvik etmekte, onlara silah ve mühimmat vermektedirler. Adana`nın Haçın, bugünkü adıyla Saimbeyli Kazasında Ermeni çoğunluğu vardır. Bunlar da, Türk komşularına eziyet etmeye ve öldürmeye başlamışlardır. Fransızlar bunlara her türlü siyasi destek yanında, silah ve cephane yardımı da yapmaktadır. Adana`daki Fransız işgal kuvveti komutanı Haçın Ermenilerine yardım etmek üzere büyük bir konvoy hazırlar. Bu konvoy 50-60 kişilik Fransız asker kafilesinin himayesinde yola çıkar. Gizzik Duran Saimbeyli Kazasında, fakir bir köyde yaşayan sade bir vatandaştır. Cesurdur. Güzel at biner, çok güzel silah kullanır. Hatta atın üzerinde dört nala giderken, elinde mavzer silahı ile dikili duran bir şişeyi vurabilecek kadar iyi nişancıdır. Fransızların, Haçın Ermenilerine silah ve mühimmat göndereceği köylerde duyulur. Bu duyum üzerine Gizzik Duran, Arap Ali ve Yavuz Ali ismindeki iki arkadaşını alarak Fransız kafilesine baskın düzenlemeye karar verir. Feke ile Haçın Kasabası arasındaki yol dar bir vadiden geçmektedir. Burası bir kanyondur. İsmi Bozat Geçididir. Gizzik Duran ve iki arkadaşı bu geçitte sağlı sollu pusu kurarlar ve Fransız askerleri tamamen geçidin içine girer girmez ateş açmaya başlarlar. Fransızlar hiç beklemedikleri bu baskın üzerine paniğe kapılıp, silahlarını bile bırakarak kaçmaya başlarlar. Duran ve arkadaşları kaçan Fransız askerlerinin tamamını öldürür ve silahlara el koyarlar. Bu olay Çukurova mücadele tarihinde Bozat Gediği Hadisesi olarak geçer. Bozat Gediğinde Gizzik Duran`ın sıktığı bu kurşunlar Milli Mücadele Tarihimizin sıkılan ilk kurşunlarından birisidir. Kısa bir süre sonra Atatürk tarafından bölgeye Doğan ve Tufan Paşalar gönderilir. Bunlar Fransızlara karşı mukavemet teşkilatı kurarlar. Bölge halkı, gönüllü birlikler, Kuvayı Milliye Teşkilatına bağlı çeteler kurarak, Fransızlara karşı savaşmaktadır. Gizzik Duran Müfreze Kumandanı göreviyle bu Teşkilatın içerisinde baş roldedir. Aslan Tufan Paşa kumandasında kurulan Kuvayı Milliye çeteleri Fransız ve Ermenileri Kozan, Kadirli ve Osmaniye kazalarından kovarlar. Böylece İstiklal Savaşımızın ilk büyük zaferi kazanılır ve bölge düşmandan temizlenir. Milli Mücadele bitince Gizzik Duran köyüne döner. Köyü çok fakirdir. Gizzik Duran`ın geçinecek bir işi, tarlası ve imkanı yoktur. Üstelik dünün şanlı Müfreze Kumandanı Duran Ağası, artık Gizzik Duran olmuştur. Bir gün, iki gün... Bu yaşam onu tatmin etmez ve basit bir şeyi bahane ederek dağa çıkar, çete kurar ve eşkiyalığa başlar. Ev basar, kadın kaçırır, haraç alır. Bölgenin en korkunç eşkiyası olur. Gizzik Duran`ın hikayesi uzundur. Dört sene müddetle devletin kolluk kuvvetlerini uğraştırır ve sonunda karısını zorla kaçırdığı bir astsubay tarafından vurularak öldürülür.