"Bir elime 500 tl"yi verdiler, diğer elime kurusıkı"yı"

Yukardaki sözleri  bizzat kameralar önünde söyleyen vatandaş, 2 gün önce törör örgütü lehinde eylem ve gösteri yapanlara karşı, silahını çekip aleni doğrultan kişiden başkası değil.Eline silahı verenleri , basın mensubu olarak tanımlıyor; kendini ise, "parasız aç bir çöpçü"…

"Bana ne Ülke gerginse, ben çıkarıma bakarım" diyerek silah teşhir edenlerin tehlikeli oyunu neredeyse ortalığı savaş alanına çevirecekti.

Başarısızlığın ve parti olamamanın serzenişleri eylemsel  tepkilere dönüşüyor. Terör sanki sokaklara hakimMİŞ  gibi gösteriliyor.Güvenlik zaafı olmadığı halde, bir takım medya ve karışıklıktan nemalanmak isteyen küçük bir kitle, güvenlik zaafı varMIŞ gibi gösterek panik havası yaratmak istiyor ama bu çabalar nafile!

Beraber yaşamayı bilecek kadar insanız. Ilımlı ve sağduyulu olmayı becerebilecek kadar da yapıcı…

Karşı tavrı bildiği halde göstere göstere silah sıkılmasının ard niyetli kişilerin provokasyonu olduğunu bilinmesi ve koruma kalkanlarımızın bu ucuz oyunlara paye vermeyecek şekilde kuşanılması hepimizin geleceği için olması gereken…

Terör sıkıyönetim ortamında fazlasıyla büyüdü.Hala sıkıyönetim ve olağanüstü hal söylemlerini dile getiriliyor olması, özgürlüklere ket vurulmasını istemek anlamına geliyor! Sokaklarda sadece asker ve polis olduğunu düşünmek 25 yıl öncesine dönüşü  hayal bile etmek güç! Saflaşmayı özellikle isteyen PKK, şiddetin şiddeti çağırması için elinden geleni yapıyor.Olağanüstü hal teröre zemin hazırlar. Özellikle rantın büyümesine zemin hazırlar.Ayrıca bütün sıkıyönetimler darbe ile sonuçlanmıştır.Hukuk"un yok sayıldığı, yasakların ve rantların dönmeye başladığı günleri, filmlerde izlerken bile yeterince geriliyoruz.Vakit birlik olma vakti…Vakit hesap yapanların hesabını bozma vakti…