Çok Okunanlar
Karakter boyutu :  18 Punto16 Punto14 Punto12 Punto
Esra TALU
Esra TALU
Sosyal Girişimcilik: İstek Yaratmak!

Sevgili Okurlarım, Yazılarımı ve beni takip edenler biliyor ama bilmeyenler ya da yeni takip etmeye başlayanlar için paylaşmak istiyorum; Benim sadece ruhum değil bedenim de gezgin. Dünyanın neresinde olursa olsun, imkan ve şartlar ne kadar iyi olursa olsun aynı şehrin içinde tıkanıp kalmak beni yoruyor, yaratıcılığımı ve enerjimi aşağıya çekiyor. Aslında aynı şey etrafımdaki insanlar için de geçerli. Ortam değiştirmeyi sevdiğim gibi, çevre değiştirmeyi de çok seviyorum. Ruhum ve aklım en çok bu şekilde besleniyor. Onun için fırsat buldukça ABD'de yaşayan ailemle, aile kadar yakın dostlarla vakit geçirmeyi ve bu vesile ile yeni insanlar tanımayı, yeni bağlar kurmayı seviyorum. Neredeyse 30 senedir bu topraklar ikinci evim oldu. Burada evlendim. Çocuklarım burada doğdu. ABD maceram Los Angeles'ta başladı ve şimdilerde Los Angeles yaşamayı en sevdiğim ikinci şehir. Havasını, suyunu, toprağın bereketini, gün batımını ve insanını seviyorum bu yakanın. Asla vazgeçmediğim ülkemden, İstanbul' umdan sonra bana kendimi en iyi hissettiren şehir oldu Los Angeles. Şimdilerde daha da keyfine varabiliyorum. Artık hayat için daha çok zamanım var ve hep yapmayı çok isteyip vakit ayıramadığım bir dolu şey için bu şehir bana ilham veriyor. Bu yazımı da sizlere Los Angeles'dan yazıyorum. Bu haftaki konumuz Sosyal Girişimcilik ve İstek Yaratmak! Keyifli okumalar dilerim.

 

2019 yılı hayatımdaki pek çok dönüm noktasından biridir.30 seneye yakın girişimcilik yolculuğumda gururla söyleyebilirimki giriştiğim her iş ile gençlere ve kadınlara istihdam yarattım.Beraber çalıştığım herkes bugün istisnasız çok güzel yerlerde çok güzel işler yapıyorlar.Bu da beni çok mutlu ediyor.Bugün geriye baktığımda, birlikte çalıştığım çoğu insan ile ilgili anılarımda kendimi hep onları bir şeylere ikna etmeye çalışırken hatırlıyorum.Aslına bakarsanız hayatımın büyük bir kısmı böyle geçti diyebilirim.Başkalarındaki cevheri önden görmek br erdem olsada başka insanları sahip oldukları yeteneklere ve becerilere inandırmak  ve bu özelliklerini kullanarak  dünya ve insanlık için faydalı işler yapmaya teşvik etmek gerçekten ciddi bir inanmışlık ve adanmışlık gerektiriyor.Her girişimci kesinlikle ikna kabiliyeti kadar  başarılıdır.Dünyanın en müthiş işini hayal edebilirsiniz ancak eğer başkalarınında bunun farkına varmasını salayamazsanız, hayalinizin hiç bir anlamı olmayacaktır.Ben ise bunu kendime iş edindim diyebilirim.Başka insanların içinde hayata dair ve başkaları için yapabileceklerine dair heyecan, arzu ve istek yaratmak benim işim oldu zaman içinde.Üstelik benim dünyamda  bu hiç bir zaman girişimciler ile sınırlı kalmadı.Girişimleri finanse eden yatırımcılar, kurumsal şirketler ve onlara yön veren profesyoneller de benim hep ilgi alanımda oldu.Hepsi ile yıllar boyu çalıştım.

 

Ezber bozmak benim işim.Alışılagelmiş kalıplar, konfor alanları, kurumsal yapılar benim hep kabusum oldu.Dedim ya ruhumda bedenimde gezgin benim.Öyle yıllar boyu bir yerlerde takılıp kalmak bana göre olmadı hiç bir zaman.Rahat sana batıyor!Bu yaşıma kadar en çok duyduğum cümle olabilir.Evet gerçektende rahatlamayı sevmiyorum.Rahata alışmaktan korkuyorum.Biliyorum ki yaratıcılığın ve ilericiliğin önündeki en büyük engel rahatlık.Rahatı yerinde olan insanların rahatı yerinde olmayanlarla kıyaslandığında bir şeyleri başarma yüzdeleri çok daha düşük .Bunun için çoğu zaman kendi kendime rahatımı bozuyorum.Hadi diyorum, toparlan.Durmak yok.Yola devam.

 

Toplumun çok büyük bir kısmının çalışmaktan anladığı şey para kazanmak.Benim çalışmaktan anladığım şey hayallerimi gerçeğe dönüştürmek.Para ise sadece bunun için gerekli.Çok para kazanmak o para ile yaratabileceğim değeri, liderlik edebileceğim değişimi ve hayatlarına dokunabileceğim insanları düşündükçe beni heyecanlandırıyor.Sakın yanlış anlaşılmasın; Hayırseverlik değil benim bahsettiğim.Başka insanların içlerindeki cevherin farkına varmalarını sağlayarak onların dünyamız ve insanlık için daha büyük işler başarmalarına destek olmak.Ve evet bunun içn para gerekiyor.Gelişmiş ekosistemlerde Kuluçka ve Hızlandırma Merkezleri bunu tam benim hayal ettiğim gibi yapmasalarda buna yakın şeyler yapıyorlar.Girişimciliği teşvik ediyorlar,fikirleri fonluyorlar ve her yıl binlerce girişimcinin ürün ve servislerini kullanıcılarla buluşturuyorlar.

 

Sosyal girişimcilerin başlangıçta fonlanması geleneksel girişimcilerden daha kolay gibi görünsede çoğu sosyal girişim büyüme yolculuğunda fon bulmakta zorlanıyor.Bu tüm dünya için geçerli  bir durum.Bilinenin yada sanılanın aksine gelişmiş ülkelerde fakir ile zengin arasındaki fark gitgide büyüyor ve özellikle gelişmiş ekonomilerde globalleşmeninde etkisiyle kurulu sistemler zengini zenginleştirirken fakiri daha da yoksullaştırıyor.Bu korkutucu farkın azalması ve insanlık için daha adil bir dünya hedefinde Sosyal Girişimlerin önemi çok büyük.Sosyal Girişimciliği teşvik etmek ve desteklemek artık hükümetlerin ajandalarında en üst sıraarda.Bu bilincin oluşmuş olması çok değerli.Ancak yeterli değil.Toplumları uyandırmak gerekiyor.İstek yaratmak gerekiyor.Çünkü istek olmadan sosyal etkiyaratmak mümkün değil.

 

İstek nasıl yaratılır? En direk ve sağlam yol genç yaşlarda başlanacak sistemli eğitimdir.Sosyal Girişimciliğin ne olduğunu ve ne olmadığını (hayırseverlik yada aktivizm değildir) anlatmak önemlidir ve başlangıç için etkili yoldur.Sosyal Girişimler ekonomiler ve toplum refahı üzerinde çok ciddi olumlu etkiyaratır.İstihdamdan, sağlık reformlarına,temiz bir doğaya, eğitim eşitliğinden, fırsat eşitliğine pek çok konuda son derece efektif çözümler üreten sosyal girişimciler sayesinde daha yaşanabilir bir dünya hayal etmek  mümkün olabilir.

 

Sosyal Girişimler büyük ölçeklerde, verimsiz ve olumsuz yerleşik sistemlerin / düzenlerin kökten değişimine öncülük ederler.Tesla örneğin - 'üniversal sıfır emisyon' hedefi ile dünyada çok büyük ve olumlu değişime öncülük ettiği için önemli bir sosyal girişimdir.Sosyal Girişimler kar amaçlı ve kar amacı gütmeyen yapılar olabilrler.Önemli olan kar amaçlı olsada karın sosyal girişimin misyonuna uygun şekilde organizasyona geri aktarılması ve yine hedeflerine uygun şekilde kullanılmasıdır.

 

İnsanlık 21. Yüzyılın ilk çeyreğinde çok ciddi sınavlar vermiştir.Bunlardan ders almak ve arkadan gelennesillere yaşanılır bir dünya bırakmak hepimizin sorumluluğundadır.Zengin ve yoksulun, eğitimli ve eğitimsizin, varlık ve yokluğun sıfır noktasındayız.Ya batacağız, ya çıkacağız.Ben çıkışa inanıyorum.Birlikte, elele vererek, sevgiyle, inançla ve kolektif istekle tünelin sonundaki parlak ışığı ben çok net görebiliyorum.Ya siz?

 

Sevgiyle, sağlıkla kalın.

 

Temmuz 2021, Los Angeles

Bu yazı toplam 1155 defa okunmuştur.  
Kalan Karekter Sayısı : 500
Sitemizdeki yazı ve resimlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilmeden kullanılamaz.
AmdYazılım
Güneydoğu Haber