“Adana’dan dünyaya açılan hayır kapısı” sloganı ile yola çıkan Yetimleri Sevindirme Derneği (SEVDER) Kurban bayramı önce rotasını Afrika olarak belirledi.

Afrika’nın ortasında büyük bir bölümü Sahra Çölü ile kaplı olan Çad ve Kamerun’un Sahra bölgesinde kalan kısmına ziyaretlerde bulunan SEVDER ekibi hayırseverlerin destekleri ile topladıkları bağışları ihtiyaç sahibi köylere ulaştırdı.

SEVDER medya sözcüsü Metin Doğruyol yaptığı açıklamada, SEVDER olarak yaptıkları araştırma sonucu Afrika’nın genelinde bulunan köylerde elektrik, su, yol gibi zaruri insani ihtiyaçların olmadığını belirterek yapılan hizmetin önemine değindi.

Bu yıl ki Kurban Bayramı süresince toplamda 49 su kuyu açılışı yaptıklarını açıklayan Doğruyol, hayırseverlerin desteği ile bölgede kurban kesimi, erzak paketi dağıtımı ve 3000 adet Kur’an-ı Kerim dağıtımı yapıldığını söyledi. 

SEVDER olarak 49 su kuyusu ile ortalama 35.000 insanı temiz su ile buluşturduklarını söyleyen Metin Doğruyol, ülkemiz insanının çok duyarlı olduğunu ve Afrika’da en fazla hizmeti Türkiye’den gelen derneklerin yaptığını söyledi.

Su kuyusu açma çalışmaları yapılmayan bölgelerde köylülerin yağmur birikintilerinden oluşan suları içtiğini söyleyen Doğruyol, genellikle çocukların içtikleri suyun sağlık koşullarına uygun olmadığı için kolera, tifo, ishal vb. hastalıklara yakalanarak öldüğünü söyledi.



Afrika’dan kısa notlar;
- İnsanlar günde bir öğün yemek bulmakta zorlanıyorlar.
- Bir öğün yemeği bulan insanların yedikleri yemek genelde tek çeşit ve sürekli aynı menü. (Susam)
- Su kuyularından önce içilen su bin bir türlü böceğin ve akrebin gezindiği sağlıksız sular.
- Çimento ve demir gibi ürünlerin çok pahalı olmasından dolayı kendi imkânları ile su kuyusu açma imkânı bulamıyorlar.
- Su kuyuları açılmadan önce 4-8 saat arası mesafeleri yürüyerek su bulmak zorunda kalınıyordu.
- Açılan her su kuyusu ile en az 300 kişi temiz suya kavuşuyor.
- 1960 yıllarda Fransa sömürgesinden kurtulduğu iddia edilen Çad’da petrol kuyuları olmasına rağmen bugün bile bu alandaki gelirlerin sadece %2’sini elde edebiliyorlar. Bu da halka hizmete gelene kadar yönetici kadroları arasında devlet işlerinde eriyip gidiyor.