Aşağıdaki haberi okuyunca bir dönem yaşadığım Ankara için sevindim. Ankara Sanayi Odası genel sekreteri olarak görev yaptığım yıllarda, Ankara'nın sanayi gelişimi gerçekten hayranlık vericiydi. Bugün artık bunun meyvelerini toplamanın haklı gururunu yaşıyorlar. 

 

 

Haber özetle şöyle:

Ankara, Türkiye ekonomisindeki yerini, gelişen savunma ve havacılık sanayi ile AR-GE ekosistemiyle yeniden şekillendirdi. 13 OSB ve 10 Teknopark'a sahip olan Ankara, 'Memur Kenti' kimliğinden sıyrıldı. Artık kişi başı milli gelir sıralamalarında liderliği zorluyor.

 

 

Adana 'da sanayi kuruluşları, onlarca yıl, bütün bir ülkeyi gıda, tekstil, plastikle donatırken Ankara mütevazı bir memur kenti idi.

 

 

Bugün için Adana 1985 ten beri neredeyse 1 OSB ile devam ediyor. Açılan Ceyhan ve Kozan OSB'leri henüz beklenen seviyelere ulaşmış değil. 2003 yılından beri umutla beklediğimiz YUMURTALIK ENERJİ İHTİSAS BÖLGESİ'DE hâlâ hayal olarak kalmaya devam ediyor.

 

 

Adana, sanayi olarak ne durumda?

Katma değeri düşük sektörler maalesef liderliği üstlenmiş durumda. Plastik, tekstil(ip),ağaç işleri, gıda-içecek vs artmış durumda. Ancak üretimin katma değeri ve ihracat boyutu neredeyse 10 yıldır aynı.

 

 

Projesinde benimde bulunduğum tarımsal ihtisas OSB'ler maalesef oldukça yavaş, neredeyse hareketsiz duruyor.

 

 

Kürkçüler -Göztepe'de (otoyol bağlantılı) 3,500 işyerini kapsayacak adı küçük kendi büyük MAHRUKATÇILAR KÜÇÜK SANAYİ SİTESİ maalesef bürokrasinin zorlukları nedeniyle bir türlü başlayamadı bile.

 

 

Yanlış yönetimler, yanlış temsilciler bu kentin başını yere düşürdü.

Sanayimiz yeterince gelişmediği gibi ARGE merkezi olması beklenen üniversitedeki Teknokentimizin etkisini hissedemedik henüz.

 

 

 Sonuçta; eğri oturup doğru konuşalım:

Bu yanlış temsilciler çok gelişip, önemli olanaklara sahip olmuş olabilir ama Adana çok kan kaybetti.

 

 

Bu süreçlerde elbette samimiyetle çabalayan belediye başkanlarımız oldu ve belediye meclis üyelerimiz oldu. Çabalarını ve birikimini takdirle takip ettiğim Sn Mahmut Çelikcan bunlardan biriydi. Çok önemli bilgi ve tecrübe birikimi vardı, Yüreğir gibi olanakları çok kısıtlı bir yerde tüketilip kenara kondu. Mahmut Çelikcan'ın Büyükşehir adaylığı olabilseydi rahatça seçilebilir ve verilecek büyük desteklerle Adana kaybettiği yılları geri kazanabilirdi.

 

 

Ancak, olmadı, olamıyor nedense? 

 

 

Ankara'yı,Eskisehir'i,Gaziantep'i,Konya'yı,Kayseri'yi,Antalya'yı....

ve temsilcilerini takdirle izliyoruz. Hakikaten çok şanslı ve isabetli temsilci bulabilen/seçebilen kentlermiş. 

 

 

Olgunluk yaşımıza geldik "Helal olsun işte bu " diyeceğimiz, hizmetleriyle hayranlık uyandıran bir efsane siyasimiz ve bürokratımız olmadı. Adana'nın geldiği bir seviye varsa bu; merkezî ve yerel planlamalardan ziyade birkaç çalışkan sanayici, çiftçi, işadamı ve çalışkan halkı sayesindedir.

 

 

Sözün sonunu güzel bir replikle bitirelim: Keşke bizim de olsa!