Çok Okunanlar
Karakter boyutu :  18 Punto16 Punto14 Punto12 Punto
Dr. Onur YILMAZ
Dr. Onur YILMAZ
İNANIN ÖĞRENDİM
Uzun bir ara oldu farkındayım. Bu kadar uzun aradan sonra yazan birine de düzenli olarak köşe ayırma sabrını gösterdiği için öncelikle Nalan Kuzu hanımefendiye gönülden teşekkürler...
 
Çok konu geldi aklıma ve aslında kalemimin (ya da klavyemin) ucuna . Taslak olarak yazdıklarım onlarca sayfa. Ama bir türlü yazıya dönüşemiyor. Aslında 'niye yazmadım'ların oluşturduğu manevi yorgunluk yerine, taslakları düzenleyip belli aralıklarla yazı halinde yayınlanmak üzere göndermenin getireceği fiziksel yorgunluk çok daha az yıpratıcı olurdu benim için. Bunu tüm bu süreç içinde de biliyordum zaten.
O halde, yazmak yerine yazmamayı seçtiren güdülenmeyi açığa çıkarmam gerekiyordu. Tüm bu zaman boyunca her şey apaçık ortadaydı aslında: yazsam da herhangi bir şeyin değişeceğine ya da buradan hatırı sayılır bir insan güruhunun farkındalığının artmasına katkı sağlayabileceğime dair bir inancım kalmamıştı. Zaten, sonunun olumsuz olacağını düşünüyorsa insan, genellikle, başlamayı da pek istemez Arada sallanır durur, en zararlısının bu olacağını bazen idrak ederek, bazen de etmeyerek...
Depresyonu en az yüzdeyle yaşayan meslek sahipleri kimlerdir biliyor musunuz?: sporcular... Hemen aklınıza adrenalin, nefes kontrolü, devamlı hareket mi geldi? Evet kısmen sebep bu olabilir. Ama tek başına bu paramaetreyle açıklayabilseydik her şeyi,  polislerin, askerlerin de depresyona çok az girmesi gerekirdi mesela. Ya da sürekli heyecan olan oyunculuk, doktorluk, hatta belediye otobüs şoförlüğü gibi mesleklere mensup olanların da depresyonu çok az yaşaması gerekirdi .... E hepsinde akla ziyan depresyon sıklığı var, o halde???
 
Cevap şudur aslında: sporcular yenilmeyi öğreniyorlar!... Nasıl mı: profesyonel sporcu olanarın çoğu spora daha ilkokul yıllarında, hatta ondan da önce başlıyor. Daha ilk başladıkları andan itibaren 'yenilmenin normal bir şey olduğunu, denemeye devam etmek gerektiğini ' öğretirler sporculara. Hatta futbolcuların çok dalga geçilen 'önümüzdeki maçlara bakacağız' sözü de aslında , eğer içeriği dolu dolu söylenmişse, çok isabetli bir tespittir!
 
 
Hayatta çabaladığınız halde istediğiniz sonuçları her zaman alamıyor olmak, vazgeçmek için değil, sonraki adımlarıdaha dikkatli atmak için birer tecrübe ve fırsattır aslında. 'Çabalıyorsam sonucu mutlaka istediğim gibi olmalı' inancı çok yerde bizi kısıtlar. Buna ilk önce de kendimei inandırmam gerekecek.
Bu arada 'öğrenme' ve 'inanmanın ayrı şeyler olduğunu da vurgulamalıyım. Lisede elinde tuttuğu sigarasını uzun zun çekip tüttürerek 'şu mereti içmeyin çocuklar, zehirdir, çok pişman olursunuz' diyen öğretmenlerimiz de, sigaranın zararını bir şekilde okumuş-öğrenmiş ama o an ihtiyaç duydukları rahatlamaya sigaradan daha kolay bir yolla ulaşılabileceğine kendilerini 'inandıramamış'lardı!... 
Bu yazı toplam 8561 defa okunmuştur.  
Kalan Karekter Sayısı : 500
Sitemizdeki yazı ve resimlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilmeden kullanılamaz.
AmdYazılım
Güneydoğu Haber