Her insanın aldığı eğitime, yetişme biçimine göre edindiği düşünceleri ve bunlara bağlı olarak da kişiyi tanımlayan davranış biçimleri vardır. İşte bu davranış biçimleri her insanın ilkelerinin temelini oluşturur.

  Oluşturulan bu temelin üzerine ise, bir duruş ve hayat felsefesi inşa etmek isteyenler,  öncelikle sahip olduğu ilkeleri iyice özümsemeli ve bütün düşünce ve davranışlarında bu ilkelere göre hareket etmelidir. Çünkü her şeyden önce bu ilkeler, onun yaşam rehberi olmalıdır. İşte bu rehbere göre yaşayanlar için en önemli husus, kendilerine olan saygının yanında çevrelerindeki insanlarında sevgi ve saygısını gerçekten hak etmiş olmalarıdır.

   İlkeli insanların belki de en önemli özelliklerinden biri, başkalarıyla olan sosyal ilişkilerini çok sağlam temeller üzerine kurduklarından, insanları hiçbir zaman şaşırtmazlar. Çünkü aynı durumlar veya olaylar karşısında hep aynı tutum ve tepkiyi gösterirler. Şartların, zamanın ve ortamın değişmesi onların ilkelerini etkilemez. Onlar duruşlarını asla değiştirmezler. Bunun en önemli nedeni de ilkeli insanların standartlarını belirlemiş olmalarıdır.

  İşte bu standartlarını belirlemiş insanların başlıca özellikleri olarak şunlar ön plana çıkarlar; İlkeli insanlar yalan söylemezler, dedikodu yapmazlar, sır saklarlar, hak hukuk gözetirler, hakkı olmayan hiçbir şeyi elde etmeye çalışmazlar, kul hakkına riayet ederler, olayları ve kişileri değerlendirirken tarafsız davranırlar. İyiliksever ve merhametlidirler, paylaşmayı severler, hoş görülü davranırlar, ön yargılı olmadıkları gibi insanlara karşı da su-i zan duymazlar.

  İnsana insan olduğu için saygı gösterirler. İnsanların evrensel haklarına değer verirler. Riyakâr değillerdir, dışları nasılsa içleri de odur. Her zaman kararlıdırlar ve bunu her yerde ortaya koymaktan çekinmezler. Para, şöhret, makam ve mevki için ilkelerinden asla taviz vermezler. İlkeli insan aleyhine de olsa doğru söyler, doğruları yapar ve kararlarında hiçbir zaman baskılara boyun eğmez.

  İlkeli insan, menfaati için dostlarına sırtını dönmez, onları yarı yolda bırakmaz. Herkese hak ettiği kadar değer verir, çalışır ve hak ettiği kadarını talep eder. İlkeli insan, kula kulluk etmez, insanları sınıflara ayırmaz, kimseyi ötelemez, kimseyi istemediği bir şeyi yapmaya mecbur bırakmaz, birlikte çalıştığı insanları kucaklayıcı olur. İlkeli insan gururludur, yaptığı işlerden karşılık beklemez, onlardan keyif alır ve bunun gururunu yaşar.

   Sözün özü, ilkeli insan hayatı kendine bahşedenin, onu nasıl yaşamasını istiyorsa o şekilde yaşar ve bunun sonucu olarak da insan olmanın erdemlerini hayatına hâkim kılar.