Çok Okunanlar
Karakter boyutu :  20 Punto18 Punto16 Punto14 Punto
FETÖ'nün kandırdığı erlere ne olacak?
20 Temmuz 2016 / 09:12
FETÖ'nün kandırdığı erlere ne olacak?
Darbe girişiminde FETÖ'cü komutanların kandırdığı erlere ne olacağı merak ediliyor. Hukukçular bu konuda ne diyor?

Özgür Gündüz/Haber7

15 Temmuz’da FETÖ'ye bağlı bir grup asker tarafından gerçekleştirilmek istenen darbe girişimi devletin tüm kurumları, siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları ve vatandaşların desteğiyle bertaraf edildi.  Olay sırasında MİT, Özel Harekat Merkezi, Türkiye Büyük Millet Meclisi, Ankara Emniyet Müdürlüğü bombalandı. İstanbul'da iki köprü kapatıldı. Bazı noktalarda havadan ateş açıldı. Vatandaşlar ise milli iradeye ve demokrasiye sahip çıkmak için sokaklara döküldü. Darbeci askerleri tanklardan indiren vatandaş, onlara karşı koydu.

Darbe girişimi sırasında ve sonrasında birçok üst düzey komutan, subay, astsubay er ve erbaş gözaltına alındı. Burada en çok tartışılan konuların başında ise darbe girişiminde FETÖ'cü komutanların kandırdığı erlere ne olacağı geliyor. Olayda rütbeliler tarafından 'Tatbikat var', 'nöbet var', 'eğitim var' diye kandırılıp darbe girişimine sürüklenen erlerin bu olaya iştirak ederken olayla ilgili bilgilerinin olup olmadığını tespit edilmesi büyük önem taşıyor.

Konuyla ilgili değerlendirme yapan haber7 yazarı avukat Prof. Dr. Ersan Şen, iddiaya konu olan 10’u aşan suçlama bulunduğunu ve bunların başında Türkiye Cumhuriyeti’nin Anayasal düzenine müdahale, cebir ve şiddet kullanma geldiğini belirterek, “Bu suçlar ancak bir terör yapılanması dahilinde işlenebilir. Bu yapılanmanın içinde olan, destek veren ve suç işlemek kastı olan üye, kurucu, yönetici, üye olmasa da suç işleyen, yardım ve yataklık yapan kim olursa olsun (eylemin öncesinde, sırasında, sonrasında) ceza almalıdır” dedi.  

Darbe girişiminde gözaltına alınan fail ve şüphelilerini fazlalığına dikkat çeken Şen, bu kişiler arasındaki ayrımın çok iyi yapılması gerektiğini söyledi. Askerlik hizmetinin emir komuta zincirine ve Anayasa’nın 137’inci maddesinin 3’üncü fıkrasına vurgu yapan Şen, “Askerlik hizmetlerindeki emir komuta zinciri nedeniyle emrin yerine getirmesi çok sorgulanamaz. Acil durumlarda bu hiç sorgulanmaz. Bir er ya da erbaş amirinden aldığı emri, ‘bunun neden yapıyoruz, bu hukuka uygun mu, suç teşkil eder mi’ diyemez. 15 Temmuz 2016 tarihinden önce o örgütün adına faaliyetlerde bulunanların yani örgütün hiyerarşik düzeninde veya yönetiminde yer alanların bilgisi dahilinde, onlara destek veren ve eylemlerine bilinçli bir şekilde katılanların er yada erbaş olmasının hiçbir önemi yok. Ebette sorumlu sayılacak” şeklinde konuştu.

"ER VE ERBAŞLARI AYIRMAK GEREKİYOR"

Askerlik hizmetindeki hiyerarşik yapının önemine vurgu yapan Şen, “Askerler Boğaz Köprüsü’ne, Maslak’a, Ankara’ya veya Türkiye’nin muhtelif yerlerine tatbikat, güvenlik nedeni, terör olayları bahane edilerek götürülmüş olabilir. Bu noktada kendisinden beklenen bir görevi yerine getirdiğini ve o amaca hizmet ettiğini düşünen erlerin sorgulanmasına gerek yoktur.  Olayı öğrenir öğrenmez silahını bırakıp teslim olup, orayı terk eden er ve erbaşları subaylardan ayırmak gerekiyor” dedi. Bu konuda er ve erbaşların mağdur edilmemesi gerektiğini söyleyen Ersan Şen, “Askerlik hizmetinden dolayı emrin yerine getirme zorunluluğu ile suç olduğunu bilmeyerek, iradesi yanıltılarak götürülmüşse, iradesini özgür olarak kullandığı ilk anda olayı anladığı fark edip vazgeçenlerin ceza sorunun olmayacağı düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

Bu haber toplam 479 defa okunmuştur
Kalan Karekter Sayısı : 500
Güncel  => Diğer Haberler
Sitemizdeki yazı ve resimlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilmeden kullanılamaz.
AmdYazılım
Güneydoğu Haber